bu orucun iftarı yok sahuruna kalkmadım içim varmıyor işte bir kez boyun eğmeye ilkokul öğretmenim çelik tırnaklarıyla kulak memelerimden kan çektiğinden beri üç kere ‘Türkçe konuş’ diyerek gürlemişti dimağım tıka basa üç kere yutkunarak ‘çavê kerê pir rind e’ üç kere, ‘çavê kerê’ rutubetten bodrumun tek oda evimizde ölesiye inleyen başucunda kaskatı serçe yavrusu kadar kocaman yumruğumla Allah’a dua ettim benden almasın diye okumamı isteyen ölmesin görsün beni büyüdüğümü görsün hacca götüreceğim dayîka min, dilê min, anacığım, annecim kaç kere ölesiye yorgan döşek hastayken namaz oruç tevekkül aksatmadı bir kere hayal kuran çocukların verdiği kandır vatan siz vatan siz bayrak siz ilkokul siz yalan hepinizin dilini konuşmayı öğrendim ve çeliksiz çomaklar gırtlağımda çiviler dilce hırpalanmayı dilce bile sevmeyi içinizdeki hayvan çok vurdu sahilime fırtınalar kopardınız dört yanımda dalgalar yanınızda, berinizde, karşınızda dolaştım şekerinizde şeytan duanızda katliam iyi tanıdım sizi katıksız dehşetiniz Allah’ın bahçesini hurdahaş eden teker yalnızken korkaksınız yığınken bir cehennem cennettir benim annem babam yitik bir deniz babam taşocağında çalışırken öğrenmiş nasırları çatlarken dilce xoş küfür kere annemi üzdünüz siz annemi üzdünüz siz hep aynı patikada yürüdüm nerde olsam anadilim içimde saklı bir yeşil ada annemi üzdünüz siz annemi üzdünüz siz sahilinde tahiyyat toprağında menengiç çok günahlar işledim, sizinle iftar hariç çiviler saplamaya and içtim o tekere siz devlet, cumhuriyet, ya da besmele ile küçücük kulaklardan kan çekip devinirken gırtlağımda çivilerle yürüdüm ormanımda üç elham sağa döndüm elif miktarı sola kucakladım ağaçları ve alnımı dayadım rüzgarın şarkısını dinledim yapraklarda hışırdayan ipekten yeşil bayraklar gibi siz duymayacaksınız benim gizli şarkımı çocuklarım duysun diye boynum kılıç keskini çocuklarım kanmasın sizden gelen şekere annem hala hayatta henüz gitmedi hacca beni bağışlatmaya gidecek olsa olsa kırılmış babam susar mübarek üç aylara ve içinde bir ada dünyanın her ucunda iftarı olmayan oruçlar tutanlar aşkına never asla tu demî eğilmem sanrınıza hayal kuran çocuklar için yarattı Allah orucu ve herşeyi annem için bin kere
Bu şiiri, Mehmet Efe’nin kendi sessinden, aşağıdaki video klipten dinleyebilirsiniz:
Kıymetli hemşehrim bunu seslendirmeniz gerekiyor…
tebrik ediyorum çave kere
MEHMET KARDEŞ ŞİİR BENİ DUYGULANDIRDI. ŞU AN AĞLIYORUM.
Şiir öyle güzel ki şimdi seslendirmeyi de dinleyecegim. Üslubunuz içinde karmaşık duygular barındıryor bu da şiire derinlik katıyor. İcten anlatımınız da insanin kalbine dokunuyor. Tebrik ederim.
Mehmet Abe, bunu hangi tarihte yazdın? Öncelikle çok iyi tebrik ederim ancak ya siz Ah Muhsin Ünlü’nün ‘Resulullah’la Benim Aramdaki Farklar” şiirinden etkilenmişsiniz yada O sizden. İkinizi de çok seviyoruz ama. Allah rahmetiyle kuşattığı tüm ebeveynlerimizle cennette kavuşmayı nasip etsin. Hülasa Annelerimizle.