Ana / Tefrika / OT Dergi’ye veda

OT Dergi’ye veda

ot_dergi-mehmet-efe_secmeler

Çok sorulduğu ve tek tek cevap verecek takatim olmadığı için bu kısa notu kaleme aldım: Geçen bir yılı aşkın bir süredir düzenli olarak yazdığım OT Dergi’deki yazılarıma geçen Mayıs itibariyle son verdim.

Sezai Karakoç ağabey’in “yazılanlar üzerine basıldıkları kağıtlara, o kağıtların kestiği ağaçlara değmeli” sözü her zaman kulağımda küpedir.

Yazmak, hele hele edebiyat; ancak kendisiyle bağ kuran okuyucusuyla tamamlanır. Yazarın içinden doğar ve okuyucusunu arar. Bulduğunda ses verir. Şiir, şairiyle okuyucusunun kalplerinin birlikte atışıdır. Her şiir okuyan şiir yazmaz belki ama her şiir yazan şiir okur.

Yıllar önce birlikte tiyatro yapığımız sırada Sevgili Ulvi Alacakaptan ağabeyden bir şey öğrenmiştim: “Tiyatro, sadece elli kişiye yapılır ama o elli kişinin kim olduğunu bilmediğimiz için bin kişiye yapmaya çalışıyoruz.”

Yazdıklarımdan geçinmek zorunda kalmadığım için Allah’a şükrediyorum. Şöhret umurumda değil ama okumak, yazmak ve yazdıklarımı doğru insanlarla paylaşmak hep umurumda oldu. Sözlerimin söylenmeye, paylaşılmaya değer olması, öyle kalması için de dua ettim hep.

Yazmaya verdiğim emeğin saygınlığına uygun, ketçap ve mayonezle servis edilecek yazılar istemeyen bağımsız bir dergiye kadar, şimdilik sadece blogumla devam edeceğim.

Çok sesli, herkesin adalet içinde ve onurla yaşadığı bir ülkenin özlemini duyan OT Dergi okuyucularına, gösterdikleri yakınlık, kucaklaşma ve göz yaşartıcı teveccüh mesajları için teşekkürü borç bilirim. Sizinle tanışmak ve paylaşmak güzeldi. Gönlümüz bir olmaya devam edecek. Bir gün yine kesişecek yollarımız. Eksik olmayın e mi? Sevmek yaşar, severseniz. 🙂

Buluşacağız.

Allah kerim, şekerim. 🙂 #DirenEdebiyat

Bunu da okuyun...

Kıymayan Erkeklere Dua

benimle aşık atma vazgeçemezsin sonra adı benden vazgeçememek de olsa sevgilim kıyamam vallahi kıyamam sana

Bir yorum

  1. Ben hiç üZülmedim. Çünkü OT’u siz yazdığınız için alıyordum… Hadi bir de itiraf: Dergiyi aldığım bayiinin kalabalıklığından istifadeyle çaktırmadan dergiyi karıştıtır; Mehmet Efe yoksa yerine bırakırdım… Yani üstad kaybeden Mehmet Efe değil OT oldu… Malum biz dün de Mızraksız İlmihal okurken Buradaydık. ŞİMDİ DE BURADAYIZ. Bu sitedeyiz. Hem Sen de üzülme be Abi… Hasan Cemal’in, Cengiz Çandar’ın yazılarını sadece internetten yayınlayabildiklerini söylemem yeterli olacak…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir