üç çocuk yapın 'destan yazalım' birine devrim diye bir yalan söyleyelim biri tebessümüyle dünya değişir sansın biri gelecek için geleceğe ermesin üç çocuk yapın destan yazalım birini diri diri gömelim duvarlara birini ırza geçen canavara satalım biri taraftar olsun amin desin oy versin üç çocuk yapın destan yazalım birini aç açık ve dilsiz bırakalım biri hurdahaş olsun taşeron makinada birine karla karışık kan yağdıralım özür diledik ya daha annesi ne istesin üç çocuk yapın destan yazalım biri ukala olsun sınıfta kalsın biri ya memur olsun biri ya sevdiğini almasın birini ayetlere hadislere çarpalım halep'e gönderelim katletsin katledilsin üç çocuk yapın destan yazalım birinin ince boynu yüce devlete feda biri kürt biri alevi biri bilmem ne bela birinin babasına iş verip çiğneyelim manşetlere katalım birinin annesini çocuk olmasın hiçbiri oyunlara gelmesin üç çocuk yapın destan yazalım birini bir çuvala doldurup sırtlayalım birini barikatın berisinde vuralım biri ölümsüz olsun şehit bayrak slogan biri derin strateji biri maslahat olsun büyük resme gömelim hiçbiri büyümesin üç çocuk yapın ‘destan yazalım’ biri nefes almak için ayak diresin parkta bizim için vurulsun son nefesini versin biri devlet desteğiyle pelteye linç edilsin milli spor kılınsın mezarı tekmelensin biri yalan söylesin ki annesi üzülmesin yalan ekmek almaya gitsin o tebessümle Gazze’li kuşlar gibi kafa tutsun tanklara biri ekmek almaya gidip dönmesin biri ekmek almaya gidip dönmesin biri ekmek almaya gidip dönmesin
11 Mart 2014 / Hayat hayatımızı terkediyor; zulüm, yalan ve sahtenin mülevves komasındaki hayatımızı.
Allah senden razı olsun,şiiri yüksek sesle kendi kendime okumak istedim,ağlamaktan sesim çıkmadı.Ne diyelim dönüş O’nadır.
Yüreğinize sağlık sevgili Mehmet EFE,
Bu gün hiçbirşey yapmak istemiyorum, bir çok insanın şu anda hissettiği duygular benide sarmış durumda,
inanılmaz bir isyan ve üzüntü, çocuğunu kaybetmiş bir annenin ve babanın hissetiği tarifi imkansız duyguların az bir kısmını hissedip bu hale gelebiliyorsam eğer demek ki biraz vicdan sahibiyim. En azından bu beni rahatlatıyor. Elbette üzüntüm sevgili Berkinin hayata gözlerini yummasına ama bunun yanında bu ölüm karşısında hiç sesinin çıkarmayan yada “oh olmuş, ne işi vardı orada?” diyen insan suretine bürünmüşleri, çocuğunu kaybetmiş bir annenin çığlığından etkilenmeyenleri, bütün varoluş nedenlerini bu iktidarın her türlü icraatını, hırsızlıklarını, yolsuzluklarını, cinayetlerini, doğayı talan edişini savunmaya adayanları, ve bu eylemleri karşısında o talan sofrasından kendil paylarına düşen kırıntıları alanları gördükçe tiksiniyorum ve sevgili Ahmet TELLİ’nin şu dizeleri takılıyor dilime ve sanırım bir tufan az gelecek bize…
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka
Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler.
gezide sen haklı çıktın abi… özür borçluyuz sana.
Ne güzel bir yüzü yok muydu, yüzsüzlüğümüzü artık her gün yüzümüze vuracak. Bugün polis tüm korkularıyla halkla savaşıyor, Kızılay’da, Kadıköy’de ve her yerde. Gökyüzü Elvan Elvan yıkılıyor üstümüze. Göğsümdeki mengeneye şükrediyorum, şükrediyorum hala üzülebildiğime. Utanıyorum, utanıyorum haraç mezat sattıkları insanlığımıza giydirdikleri milliyetlere, ülkülere, dinlere. Başın sağolsun Elvan, seninle aynı sesleri çıkaran 75 milyon kişinin insanlığı ölmüş.
Biri gitmesin ekmek almaya, ya da çabuk gelsin, yanımızda kalsın, onunla ekmek sıcağında düş görelim.
Ne güzel şiir, acılardan ne güzellikler çıkacağını söylüyor, sabır ihsan ediyor.
Eline Sağlık Mamosta…
Abi iyisin güzelsin hoşsun adamsın. Ama abicim artık şu ekmek alma edebiyatını bırakalım ya. Yok böyle bişey. Çocukları terörize edenler suçsuzmuş gibi.. Tamam Akp, tamam baskı, tamam sömürü, tamar berkin, tamam elvan, tamam suçsuz, tamam susalım ama her şeye değil. Şu nişantaşı züppelerinin ekmek alma edebiyatını bari sen yapma… Hani bu terkibi duyunca şu b.ktan sanatçı kılıklıların ben romantik sosyalistim deyip sefih züppe yaşam sürüp ekmek alma edebiyatı yapmaları geliyor aklıma açık söyleyim abi irite oluyorum..
Sevgili Kardeşim,
Bu bir şiir. İkincisi, evet, Berkin ekmek almaya değil, protesto eylemine katılmaya gitti ama Annesine ekmek almaya gittiği yalanını söyledi giderken. 14 yaşındaydı. Annesini endişelendirmek istemeyen her çocuk gibi. Hepimiz gibi. Yapmayın böyle lütfen.
Yani eyleme giderken iki kutsalını kullandı, hatta birin kullandı, diğerini kandırdı, ekmeği ve anneyi…
14 yaşındaki çocuğun eyleme giderken endişelenmemesi için annesine yalan söylemesinden daha insani ne var? Ben bugün protesto eylemine gidiyor olsam, annem nereye gittiğimi sorsa doğruyu söyleyemem.