Mehmet Efe Yazmak hatırlamaktır.
kadınlar aşık olmaz alışır demişti biri sevilmediği belliydi sizi tanımadığı da siz bilmezsiniz ama kadınlar üzdü beni en çok sevenler üzdü, keşke siz de üzseniz küçük bir saksım da var gerçek Kudüs Nanesi Anadolu Karanfili ekerim bilirseniz beni üzerseniz onu Kudüs’e götürürüm yere izmarit bile atmaya kıymaz oldum sevmediğim kalmadı sizi göreli beri siz de beni görseniz sümbül alacaksınız annem, ‘güzel olmasın akıllı kız bul’ dedi ‘güzelleri üzerler, güzel kırılgan olur’ annem güzeldir benim kimseyi de üzmedi en çok ben üzdüm onu hiç şikayet etmedi ‘şimşir cennet’ dedi bir gün saçlarını tararken aldığım tarak için bir sır koydu cebime ‘güzel olmak istemeyen kadın yoktur bilesin’ sizi benden başkası güzel bulursa eğer uğurlu görünürse aniden günleriniz bencileyin birinin sizi sevdiğindendir her gün ve her köşeden üstümüze çullanan güzelliği katleden zorba fısıltıları, beni beğenmezseniz sebebimiz onlardır her tanışma bir çınardır zorbalara dikilen bu çınarın altında bir dünya kurarsınız size bi sır vereceğim aslında güzelsiniz aklınız varsa şimdi elimi tutarsınız ne bileyim annemle bir namaz kılarsınız en iyi nazar boncuk annemin duasıdır ve ifritlere karşı Kudüs’ü kavi tutan sevip de üzülmekten büyük bir saadet var: sevmek ve ikirciksiz sevilmek denir ona kavuşmaksa Kudüs’te vizesiz namaz gibi her Müslüman secdede nane kokusu alır çünkü iman gibidir sevip de ayrı kalmak ninenizin tesbihinden hiç utanmadıysanız seversiniz beni siz ve inanacaksınız benimle yürümeli, tek durmamalısınız bir kemanın duasına bir akasya duldasına benimle oturmalı ve anlamalısınız sizi gördüğüm kuşlar hatırlattı ürkmedi kalu bela’dan beri biliyormuşum bunu kırılası kalbim değil sizin için istiyorum güzel kızlar kırar beni siz de kıracaksınız ama süreyya yıldızı, çiy ve damla sakızı mor menekşe, gül hicabı, gariblerin a’rafı hep hayret, hep serçe, hep çocuğa and olsun Kudüs Nanesi diyorsam bir sebebi var elbet güzelinden koparılmış bir mayın tarlasıyım benimle yürüseniz kaybolmayacaksınız üzerler güzelleri gamzenizde ben lazım size gelecek nazar benimle şaşı kalsın sizi gördüğümden beri öyle çirkin oldum ki bir kez halay çekmezsek gözüm sizde kalacak çirkindir, ötekidir, makul bir şüphelidir, merhameti kolaydır, sevabı ucuz olur, bir mültecidir kalbim; vatanı gözleriniz bilmezsiniz bilin diye söylüyorum biliniz siz ancak benimleyken tastamam güzelsiniz bir kez benim gözlerimle kendinize baksanız benimle zorbaların erişmediği mihrab siz benimle kıskanılmaz güzel olacaksınız siz ancak benimleyken güzel kalacaksınız
Sevgiliye “siz” diye hitap etmek, ne zarafet, hep unuttuğumuz…
“Coğrafya kaderdir” demiş İbni Haldun, hem şiiriniz hem de bu söz bugünün hediyeleriydi… aklıma ve kalbime.
Vicdanınız ve idrakiniz sizi merakla takip ettiriyor, hayat gailesi vs. bazen uzak düşüyorum, ama sonra bir şiirle… ki bugünler Hanzala’nın günleri, arkası bize dönük, hiç büyümeyen ölü çocukların…
Teşekkürler Mehmet Efe…
Mehmet Efe… Ülkenin yangın yerine çevrildiği; at izinin it izine karıştığı zor zamanlarda duygulara tercüman oluyorsun. Yol çetindir. Hele hele böyle zamanlarda doğruları söyleme yürekliliğini gösterdiğin için teşekkürler…