bu mülevves döngü mü sarıldığımız urgan bu muydu son durağı derin sular geçmenin tahkir bodrumlarından alanlara çıkmanın ayetlerden şiirlerden ördüğümüz kanatlarla konduğumuz bu sofra mı olacaktı semamız bu vandal bu zalim bu şehvet bu kin bu akıl tutan yalan mı çocuklarıma yorgan bu kadar aç mıydık biz bu kadar mı şarlatan kan kesilmiş süt içtik sarışın canavardan besmeleyle küfrettik hamdeleyle katliam yaklaşıyor yaklaşmakta olan maaş üç makam Kudüs gitti yok mu arttıran sırada Şam kan ağlayan annelerin ıslak seccadeleri tanklara çakıl taşı atan çocukları da bir gün daha sırmalı bardakta latte için yüz vermeyen kızları tutuklama yetkisi beyaz kahyalı rezidans ihtimali uğruna tüm günahları tattık tüm suçları işledik mis gibiyiz miş gibiyiz cehennem pervanesi yaklaşıyor yaklaşmakta olan için yargı tam gökyüzünü delenlerin camlarındaki gökte paramparça olmuş ahmak güvercinler gibiyiz uçarken İslamcıydık düşerken devletçiyiz herşeyi kana buladık döne döne düşerken şeytanların ayakları dibinde din çekişiyor sefil mücrim arsız yalan tekbirler atıyoruz ne devlet başa bize ne cennet ahirette
EtiketlerBüyük Resim Dava Haram İhanet İktidar İslam İslamcı İslamcılık istikbar Kandırıldık Mücadele Oligarşi Sahtekarlık Satış ümmet Üst Akıl yalan Zulüm
Bunu da okuyun...
Çocuklarımızdır ihraç edilen.
On beş yıldır tek başına iktidar, dediği dedik çaldığı düdük, siyasi muhalefeti tarihte hiç …
Sevgili Mehmet Ağabey, samimiyetimi mazur görün, bizler samimi olmaya calisan muslumanlariz. Nitekim Mizraksiz Ilmihal kitabinizda kendimle konusuyormus hissine kapildigim ve cogu zaman kitabi sizin sesinizden dinledigim oldu. Bizlerin otekilestirildigini, muslumanligin aslinda en olmayacak noktada yasandigini, aşık olmanin da bir nimet oldugunu ve daha pek cok hayata karsi savundugum iddiamin delili ve kaldirip “alin iste bu kitapta da yaziyor.” Dedigim bu kitap icin bendeniz size tesekkur ederim. Mizraksiz ilmihali annem benim yasimdayken okumus ve okuduklarinin arasinda en iyisi oldugunu soyledi bana. Aninda alip okudum ve birkac tane daha alip insanlara dagitasim geldi acikcasi. Kendimi buldum dedim ya, tüm baskalasmis musluman genclerini buldum aslinda. Ozellikle Irfan’in ilmihalinde gecen şu, asik olup da sonrasinda timarhaneye dusen genc arkadas kismini okuyunca aklimda bir mevzuu uyandi. Bilirsiniz, Mevlana’nin dergahina bir genc gelir ben de sizin gibi Allah aski ile yanmak isterim sizinle bir olmak isterim der.(cumleler ayniyle birebir olmayabilir. Meselenin ozünü kavrayacak sekilde yaziyorum) Mevlana hazretleri sorar hic asik oldun mu? Genc de gururun verdigi bir şişme ile asla der. Mevlana, git once asik ol, insan askini tatmayan Allah askini ne bilsin diye cevap verir. Hikaye ne derece dogrudur meçhul. Fakat kraldan cok kralcilarin Krali rezil etmesi durumu gibi, ogrenci evlerinin orgutlenme merkezlerine donustugu su zamanda Allahû Teâlâ’dan cok daha tanri gibi davranan sevgili dindar abla ve abilerimizin bizi dinden uzaklastirmasi konusunu sizin yazdiklarinizda hem gülünç hem de hüzünlü yanlarla gördüm. Uzatiyorum, cünki sozun kisasini soyleyemeyecek kadar dertliyim. Yazar olmak istiyorum ve millete ummete hayirli bir evlat olup, insanlari birer koyun gibi girdikleri kirpilma sirasindan cikarim. Necip Fazilin deyimiyle durun kalabaliklar bu cadde cikmaz sokak demek istiyorum. Ve Islamiyetin kin, nefret degil; umut ve dua dini oldugunu yazarak once kendime hatirlatmak istiyorum. Size, dusundukleriniz icin tesekkur ederim…
Ne diyelim hislerimize tercüman ellerine saglık