Mehmet Efe Yazmak hatırlamaktır.
Siz düzenbazlarla iş tutarken, kardeş kanlarıyla suladınız maslahatınızı. Ve aynı düzenbazların aşağılık kuklası zalim tutundukça sarayına, akmaya devam etti kan.
Siz Şeytan düzeninin omurgasız taşeronları, cürümlerinizle yüzleşmektense, çatal dillerinizin körfezine çekilmeye çalışırken, şimdi de Rojava yüzleşiyor.
Evini, sokağını, barışını, onurunu savunuyor Rojava; hakiki olanı.
Barış Süreci”ni kanatıncaya kadar sağdınız. Kendi halkınızla ne zaman koalisyon kuracaksınız? Gazze’nin Refah Kapısı gibi, üçyanı IŞİD vahşetiyle kuşatılmış Kobane’nin tek umudu Türkiye sınırı. Ambargoyla kapalı tuttuğunuz yegane umut koridoru yani.
Kobane direnişi, bu topraklarda barış ile kaosun arasındaki son siper olabilir. Yüzleşme geciktikçe döktüğü kan büyüyen IŞİD’le Kobane yanında mücadele etmek, emperyalistlerin taşeronluğundan daha iyidir. IŞİD durdurulmazsa, Kobane, Müslümanlar’ın yeni Srebrenitsa’sı olacak ve bu ülke, namluların ucuna Kur’an geçirmiş bir çatışmayı kucağında bulacak…
Sizin Esed’le eşitlediğiniz Rojava politikanızın da katkılarıyla Kobane (Allah Korusun) düşerse, artık “kardeşleriniz” Kürtler‘le ancak ABD/İsrail üstünden diyalog kurabileceksiniz.
Sınır kapılarının kapalı tutulduğu Kobane’nin Kürt halkı, Peygamber mührünü kirleten bir vahşet çetesine dönüşmüş İŞİD’e senin için de direniyor.
Zulmettiğiniz, hor gördüğünüz, katlettiğiniz, hep ihanet ettiğiniz Kürt böyle bir şeydir.
Barışmayı bilendir, savaşmayı bilendir, kırılmayan, eğilmeyendir.
Geriye kalan omurgasıdır bu toprakların.
Kobane’yi savunmak, sath-ı müdafaadır.
Not: Müslüman Kamuoyu’na IŞİD Bildirisi‘ni Okumadan da geçmeyin (Kürtçe ve Türkçe): “Allah’ın ayetlerini vahşete dayanak yapmak, Allah’a savaş açmaktır.”
